Bilgi olmadan yerinde saymaktan kurtulmak ve daha ileri gidebilmek imkansızdır. 
Bilgiye ulaşımı ve edinmeyi sağlayan her çaba ve çalışma değerlidir. Ben şahsen böyle bir çabayı yapanın kim olduğuna bakmam doğrudan  çabanın yaratacağı sonuçlara ve toplumun aydınlanmasına katkı yapıp yapmadığına bakarım.
Kendi hayatımdan bir örneklem ile kültürel- sanatsal çabaların insan ve toplum için oynadığı rolü anlatmaya çalışayım. Bu, daha kestirme yoldan izah edici ve kavratıcı olabilir.
1969 yılında Köksal köyünde ilkokul ikinci sınıfta öğrenci iken öğretmenimiz bizi Çermik Kasabasına sinemaya götürmüştü.  Tüm okul öğrencileri bir derslikte  öğrenim görüyorduk. Köksal Köyünden Çermik'e yürüyerek bir buçuk saate gelmiştik. 
Öğretmenimiz Sinema işleten Sait amca ile konuşmuş  organizasyonu önceden yapmıştı. Demokrat ve çağdaş bir öğretmen olduğunu sonradan kavradığım öğretmenimiz bize Yılmaz Güney'in ağalık kurumu ile mücadeleyi içeren bir filmini izletmişti.
Biz çocuklar için müthiş bir gün olmuştu o gün. Yaya kasabaya gelmiş ve yaya köye dönmüş olmamıza rağmen ( zira o zaman araç- araba yoktu) hiç yorgunluk hissetmemiştik.
İlk kez o gün köy dışında ve köyden büyük bir yerleşimi görmüştük.
İlk kez sinema diye bir şey ile tanışmıştık.
 İlk kez bir filim izleme şansı bulmuştuk.
 Ağalık kurumuna karşı- haksızlığa karşı verilen bir hak- hukuk mücadelesini Yılmaz Güney'in filminden algılama ve kavrama şansımız olmuştu.
 Kısacası o gün ufkumuz genişledi ve yeni bir bakış açısı kazandık.
 Bunu niye anlattım?
Kültürel - sanatsal çabaların birey ve toplumun yaşamında oynayabileceği olumlu role örnek olsun diye ve bu çabaların öneminin anlaşılması açısından anlatım.

Şimdi gelelim Çermik Kitap Fuarına ilişkin değerlendirmeme ;

Yayınlanmış 9 adet kitabımla Çermik Kitap Fuarına katıldım. 2 gün boyunca okurlarım ve sevenlerimle buluştum. Bayrak- Sayrek Köyünde ortaokul öğrencileri ile buluştuk ve okumanın- kitabın birey ve toplum için taşıdığı önemi konu alan bir sunum yaptım ve söyleşi yaptık. Gençlerimizin sevinç ve mutluluğu görülmeye değerdi. Beni en çok  mutlu eden bu oldu.

Sonuç olarak;

1- Çermik Kitap fuarı bir takım eksikliklerine rağmen on yıldan fazla bir süredir katıldığım kırk kadar kitap fuarı ile mukayese ettiğimde çok iyi ve başarılı bir organizasyondur diyebilirim.
2- Fuarın organizasyonunu yapan Çermik Belediye Başkanlığına - Başkan Şehmus Karamehmetoğlu'na ve Çermik Milli Eğitim Müdürlüğüne...  Müdür Murat Bozdoğan'a ve ayrıca bu çalışmada emeği geçen bütün eğitim emekçileri olan öğretmen ve diğer çalışanlara yürekten teşekkür ediyorum.
3- Gerek konuk yazarlara gösterilen ilgi ve gerekse fuarın tanıtımı için sarfedilen emekler bakımından fuar oldukça yüksek bir yoğunlaşmanın ürünü olarak gerçekleşmiştir.
4- Her yazarı farklı köy ve şehir okullarında öğrenciler ile buluşturması, sunum ve söyleşilerle yazar ve gençlik buluşmasına  ortam hazırlaması bu fuarın en önemli yanı olarak öne çıktı. Bu fuara yüksek değer kazandırmış oldu.

5- Fuarda gördüğüm eksiklikleri ve çelişkileri, teknik aksaklık ve yetmezlikleri fuar organizatörlerine bizzat yazarak gelecek yıl ve sonraki yıllarda daha kusursuz  ve daha mükemmel  bir organizasyonun oluşmasına katkı yapmaya çalışacağım.
6- "Toplumun başka ihtiyaçları dururken bu fuar da neyin nesi" diye düşünen hemşerilerimin olduğunu biliyorum. Onlara şunu söylemeliyim ki; Düzgün-dürüst bir topluma ve doğru tercihler yapabilen bir toplum yapısına giden yol kültürel-sanatsal-edebi çalışmalar olmadan olmaz- olamaz. Bu bakımdan kültürel çalışma ve etkinlikler düzgün caddelerden, yemek ve içmekten daha önemlidir ve daha başta gelen ana ihtiyaçtır.

 Bilgi olmadan insanlaşamayız.
Okumadan da bilgi olmaz.
Bilgi olmadığında demokratik tercihlerimizi isabetli yapamayız, düzgün ve doğru bir duruşun ve yaşamın sahibi olamayız.

 O halde bilgilenmeye ve ufkumuzu geliştirecek  kültürel çalışmalara ( kitap fuarları vb. ) sıradan yaklaşmak olmaz. Daha bilimsel ve kavrayışsal olarak yaklaşmak, bu tür çabalara ve etkinliklere destek vermek- katılmak ve yardımcı olmak gerekir.
 Bu çalışmaların kim tarafından yapıldığına bakarak tutum almak bilimsel değildir. Dar ve kısır bir bakıştır.
 Yaratacağı ve yarattığı sonuçlar üzerinden, uzun vadeli yaratacağı sonuçlar üzerinden ele almak isabetli olur. 
Günlük, kısır, dar duygu ve düşünme biçimiyle bu tür sanatsal- kültürel çalışmalara bakmak ve öyle değerlendirmek eksik bir yaklaşımı ve subjektif bakışı ifade eder diye düşünüyorum.
 Daha geniş, kapsayıcı, bilimsel ve uzun erimli düşünmeye ve sanatsal- kültürel çabaların önemini kavramaya ihtiyacımız  olduğunu görüyor ve böyle düşünüyorum.

Yazar, Şair 
Doğan Karaağaç