Bugün, inancımın güzellikleri ve insan sevgisini bir kez daha hissettim...
Ramazan ayı dışında olsak da, kalbimizdeki manevi sıcaklık ve kardeşlik duygusu hiç eksilmeden devam ediyor. Bu günkü yaşadıklarım gösterdi ki, gerçek dostluk ve samimiyet, Allah’a olan bağlılıkla güçlenir...

Akşam yemeği için Wetzlar’da, uzun yıllardır tanıdığım ve değerli hemşerim Hacı Menduh Bayram’ın işlettiği mekâna doğru yola çıktım. Mekân, sadece lezzetli yemeklerin değil, aynı zamanda benim için  içtenlik ve kardeşliğin de adresi oldu. Kısa bir selamlamadan sonra masama oturdum. Helal sertifikalı ekmek arası dönerin tadını çıkartırken, evim gibi gördüğüm bu samimi ortamda  bulunmanın mutluluğunu yaşadım...
Taze çayımızı da yudumladıktan sonra, hesabı ödemek istediğimde, Hacı Menduh’un “bu gün bendensin” demesi, onun içtenliği ve samimiyeti, yüreği gibi güzel ve sıcak duygular yaşattı bana... Israrlarıma rağmen, bu güzel dostluk örneğini bozmadı ve hesabı veremeden mekândan ayrıldım...

Dışarıdaki terasta oturan, bölgedeki spor faaliyetlerine gönülden bağlı olan, daha önce de FC Çermik Wetzlar Spor Kulübünde yöneticilik yapan, iş insanı FC Gençlerbirliği Wetzlar’ın yönetim kurulu başkanı ve köylüm Orhan Pamukçu ile selamlaşıp, yeni sezonda başarılar diledim...
Teknik ekibin ve futbolcuların da hazır bulunduğu arkadaşlarla, yeni hedefler ve umutlar hakkında güzel bir sohbet gerçekleştirdik...
Sayın Pamukçu’nun ısrarıyla masaya oturdum ve sporun, kültürün, ekonominin ve gençlerin durumu hakkında derinlemesine bir sohbet yaptık... İyide oldu. 
Yaşadığımız Almanya’da ve Anavatanımız Türkiye’de sokakların terörize, politize, narkotize edildiği, eski sokak, mahalle kültürünün kalmadığı bu dönemde, gençlerin durumunu, umutlarını, hayallerini ve ihtiyaçlarını paylaştık. Bu birlik ve beraberliğin, kardeşlik bağlarını güçlendiren bir ortam olduğunu tekrar hatırladık...

Orhan Başkan’ın yeni transferleri takdim etmesi ve kulübün başarısı için maddi ve manevi desteklerimizi beklediğini söylemesi, bizim de el birliğiyle bu güzel projelere katkı sunma sorumluluğu gereği, imkanlarımız ölçüsünde yardım edeceğimize dair sözümüzü de verdik, vedalaşarak evimize doğru yola çıktım...

Yol üzerinde akşam namazını kılmak için Wetzlar Diyanet Camii’ne yöneldim. Yaklaşık sekiz dakika kala camiye varmıştım. Kalan süreyi kaza namazlarını eda ederek değerlendirmek istedim... 
Cami hocasının izinliymiş... Cemaatten genç bir kardeşimiz, ezanı okuduktan sonra bana dönerek "namazı kıldırır mısınız" der gibisinden bakışını fark ettim. Bu güzel tevafukla, askıya asılı cübbeyi alıp giydim. Cemaatten bir kardeşimizin takkesini başıma takarak akşam namazı 20’ye takın cemaat ile birlikte kıldırma şerefine nail oldum. Bu nimetin, Allah’ın bana verdiği bir rahmet olduğunu iliklerime kadar hissettim...

Namaz sonrası, ümmet-i İslam’a dualar ettik. Fatiha’yı okuduktan sonra, ilk kez bu camide namaz kıldırmış olmanın sevincini ve huzurunu paylaştık. Birlikte çektiğimiz hatıra fotoğrafı, bu anlamlı günü ölümsüzleştirdi...
Takkesini iade eden kardeşimize teşekkür ederken, cemaatten biri “İkinci defa oluyor sizin arkanızda namaz kılıyorum" dedi. Böylelikle daha önce de namaz kıldırdığımızı öğrenmiş olduk. Allah’ın lütfunun devam ettiğinin farkına varıyordum...

Yüce Allah, dünyanın zor zamanlarından geçen bütün insanlığı, özellikle de Orta Doğu, Gazze, İsrail, Rusya ve Ukrayna’daki savaşları, en kısa zamanda sona erdirsin diye barış, huzur ve istikrarın hakim olması için dualarımızı her zaman olduğu gibi, bu günde etmiş bulunduk... Bu savaşların sona erip, mazlumların, mağdurların ve savaş mağdurlarının yaralarının sarılması en büyük temennimizdir elbette...

Peygamber Efendimizin tavsiyesi ve emri gereği; “İman edenlerin kalpleri arasındaki sevgi ve kardeşliği artırmak, onları bir araya getirmek ve kardeşlik bağlarını güçlendirmek" bizim en büyük görevimizdir şuuru ile bakış açımızı güçlendirmek gerektiğini böylece bu anlamlı günde yaşadıklarımla da hatırlamış oldum...
İşte bu bakış açısı, birliğimiz ve kardeşliğimizin temel taşıdır. İslam, barış ve hoşgörü dini olup, farklılıklarımızı bir zenginlik olarak görüp, sevgi ve saygı çerçevesinde yaşamayı öğütler... 

Yüce Allah’tan, bizleri ve bütün kalbinde merhamet taşıyan insanları, birlik ve beraberlik içinde, barış ve huzur içerisinde yaşatmasını  diliyorum. Kalplerimizi sevgi ve hoşgörüyle doldursun, her türlü fitneden muhafaza eylesin... 

Ezcümle...
Bu gün, sırtıma sadece bir cübbe değil, Rabbimin eşsiz bir nimetini de atmış bulundum. Layık gören cemaate ve Rabbime sonsuz şükürler olsun...

Sevgi ve saygılarımla..!

Kardeşiniz Ramazan Yıldız
23.06.2026 
Federal Almanya