Zeki Kızıltoprak, 15 Ağustos 1973 tarihinde Diyarbakır'ın Çermik ilçesine bağlı bir Zaza köyünde dünyaya gelmiştir. Doğum tarihi doğru olmasa da, annesi ona oğlum sen karpuz zamanı dünyaya geldin dermiş. Asıl adı Zaza’ca Cılar olan köy, sonradan Türkçeye çevrilerek Ceylan adını almıştır. Annesinin adı Emine Yıldırım, babasının adı ise Ömer Kızıltoprak'tır. Zeki Kızıltoprak'ın hayatı, yoksulluk, çaresizlik ve açlık korkusuyla şekillenmiştir.

Zeki Kızıltoprak, bir erkek kardeşinin ölümünden sonra ailesiyle birlikte 1975 yılında Adana'ya göç etmiştir. Adana'dan sonra yaşadığı gurbetlerle dolu bir hayatı olmuştur. Sonunda İzmir'in şirin ilçesi Tepeköy'e yerleşmişlerdir. Maddi imkansızlıklar nedeniyle ilk ve ortaokulu bitirdikten sonra çeşitli işlerde çalışmış, pamuk toplama, çapa yapma, ayakkabı boyacılığı, pazarlarda hamallık gibi işlerde emek vermiştir.

Toplamda 6 kardeşi olan Zeki Kızıltoprak'ın 4 kız ve 2 erkek kardeşi bulunmaktadır. En büyükleri olması sebebiyle hayatın zorluklarıyla erken yaşta karşı karşıya kalmıştır. 1992 yılından itibaren Almanya'nın Leipzig şehrinde yaşamaktadır. Misafirlerine sahip olduğu restaurantlar ile, Türk, İtalyan ve Alman gastronomi kültürünü deneyimleme imkanı sunmaktadır.

Uzun bir mücadelenin sonucunda annesini ve üç kız kardeşini de yanına getirmeyi başarmıştır.

Edebiyat ve müziğe ilgisi olan Zeki Kızıltoprak, yıllardır kendi yazdığı şiirler şarkı sözleri ve sosyal medya paylaşımlarındaki duvar yazıları ile tanınmaktadır. Ayrıca, yakın zamanda bir kitap çalışması üzerinde de çalışmaktadır. Zeki Kızıltoprak'ın yaşam öyküsü, azim, kararlılık ve mücadele dolu bir hikayeye sahiptir. Almanya'da yaşayan ve Zaza kültürünü yaşatan Zeki Kızıltoprak, edebiyat tutkusuyla ve sanatıyla da kendini ifade etmektedir.

Zeki Kızıltoprak'ın hayatı, zorluklarla dolu bir yolculuğun hikayesini anlatmaktadır. Çocukluğu köyde geçen Zeki, yoksulluk ve çaresizlikle mücadele etmek zorunda kalmıştır. Ancak bu zorluklar onun hayal gücünü ve sanat tutkusunu geliştirmesine olanak tanımıştır.

Sayın kızıltoprak, çocukluğundan beri edebiyata ve müziğe büyük ilgi duymuş ve kendi şiirlerini yazmaya başlamıştır. Şiirlerinde doğaya, aşka, ayrılığa ve özlem temasına sıkça yer vermiştir. Aynı zamanda kızıltoprak ‘ın yazdığı şarkı sözleri de duygusal derinliği ve içtenliği ile dikkat çekmektedir.

Almanya'da yaşamaya başladıktan sonra da sayın kızıltoprak, kültüründen ve köklerinden kopmamış, Zaza kültürünü ve değerlerini yaşatmaya devam etmiştir. Kendi deneyimlerinden ve yaşadığı zorluklardan esinlenen kızıltoprak, insanların iç dünyalarına hitap eden eserler yaratmıştır.

Zeki Kızıltoprak'ın hayatı, azim, kararlılık ve sevgi dolu bir hikaye sunmaktadır. Kendi imkanlarıyla eğitimini tamamlamış, mücadeleci ruhu ve sanat tutkusuyla başarısını adım adım ilerletmiştir. Zeki'nin yaşamı, insanın hayal gücünün ve inancının ne kadar güçlü olabileceğini gösteren bir örnektir.

Zeki Kızıltoprak'ın sanata olan tutkusu ve yaşam mücadelesi, onu sadece bir iş insanı olmaktan öte, kültürel bir mirasın taşıyıcısı haline getirmiştir. Kendi özgün eserleriyle insanlara ilham veren Zeki Kızıltoprak, içinde bulunduğu zorluklara rağmen asla pes etmemiş ve hayallerini gerçekleştirmek için mücadele etmiştir.

Sayın kızıltoprak’ sanat, siyaset, kanaat önderleri ve ekonomi dünyasında bir çok ünlü ile dostane ve sıcak ilişkilere sahipken, mücadeleyi dostlarından almış olduğu güç üzerinden değil, zaza halkının hassasiyetini göz önünde bulundurarak, değerleri ve ilkeleri üzerinden vermeyi benimsemiş bir şahsiyettir.

Bucak aşiret reisi, sayın M. Fatih bucak ile olan dostane ilişkileri, bu teze en güzel bir örnek teşkil etmektedir.!

Konumu itibarı ile kimsenin kendisine yol, yordam, format biçme, istikamet belirtme cesareti göstermemiş ve kimseden de icabet almamıştır. Toplumda Dik duruşu ile bilinen kızıltoprak, vicdani, ahlaki, insani ve İslami bir çizgide olduğunu, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü, adalet ve sosyal eşitlik gibi evrensel değerleri benimseyen bir şahsiyet olarak bilinir.

Ramazan YILDIZ

04.04.2024 Diyarbakır